Destekten yoksun kalma kavramı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Ölüm ve Bedensel Zarar” başlığı altında yer alan 53. maddesinde düzenlenmektedir. Madde metninde ölüm durumunda, zarar olarak kabul edilen gider ve kayıp kalemlerinin neler olacağı sayılmıştır. Buna göre;
Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır:
1. Cenaze giderleri.
2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.
Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere destekten yoksun kalma tazminatı maddi bir tazminattır. Dolayısıyla destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunan kişi destekten yoksun kalması nedeniyle uğradığı zararı, zarar verenin kusurunu ve zarar verenin kusuru ile meydana gelen zarar arasında illiyet bağının varlığını ispatlamak yükümlülüğü altındadır. Ancak Türk Borçlar Kanunu’nun 50. maddesine göre uğranılan zararın tam olarak ispat edilemediği durumlarda hakim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde bulundurarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Talebinde Bulunabilecek Kişiler
Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi ölüm durumunda, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpları talep edebileceğini düzenlemektedir. Bu nedenle destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunacak kişilerin ölen kişiden, yaşadığı dönemde maddi bir destek alıyor olması gerekmektedir.
Ancak Yargıtay 4. Hukuk Dairesi bir kararında parasal nitelikte olmayan, düzenli olarak yapılan hizmet edimlerinin de destek olarak kabul edilebileceği belirtilmiştir. Söz konusu kararda yer alan hüküm şu şekildedir: “Destekten yoksun kalma tazminatının amacı, desteğini kaybeden kimsenin ölümle sonuçlanan olaydan önceki sosyal ve ekonomik hayat seviyesini devamını sağlayacak bir paranın ödettirilmesidir. Destek sayılabilmek için yardımın yalnızca parasal nitelikte bulunması zorunlu değildir. Eylemli ve düzenli olarak yapılan hizmet edimleri de bir kimsenin destek sayılabilmesi için yeterlidir.” (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2007/5604 E., 2008/4057 K. ve 27.03.2008 tarihli ilamı)
Ölen kişinin eşine, çocuklarına, anne ve babasına yaşadığı dönemde destek olduğu karine olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle bu kişilerin destek yoksun kalma tazminatı talep etmeleri halinde ölen kişiden maddi destek aldıklarını ispat etmeleri gerekmeyecektir. Ancak söz konusu karinenin aksinin ispatlanabilmesi mümkündür. Böyle bir durumda, destekten yoksun kalma tazminatı talebinin yöneltildiği davalı taraf, ölen kişinin yaşadığı dönemde davacılara maddi destekte bulunmadığını ispatlayarak tazminat ödeme borcundan kurtulabilir.
Anne ve/veya babanın destek yoksun kalma tazminatı talebinde bulunması için sağlığı döneminde ölen çocukları aynı ikamette yaşama zorunlulukları bulunmamaktadır. Ayrıca ölen kişinin öz veya evlatlık çocuk olması tazminat talep etme hakkını etkilemeyecektir. Ancak ölen kişinin evli olması ve eşin de tazminat talebinde bulunması durumunda mahkeme tarafından hükmedilecek tazminat miktarı taraflar arasında bölüştürülecektir.
Ölen kişinin çocuklarının destekten yoksun kalma tazminatı talep etmesi durumunda tazminat miktarı, erkek çocuklar için 18 yaşına kadar, lise öğrenimine devam ediyorsa 20 yaşına kadar, kız çocuklarında 22 yaşına kadar ve cinsiyet ayrımı olmaksızın yüksek öğrenim görmeleri halinde 25 yaşına kadar hesaplanacaktır.
Ölen kişinin eşi de destekten yoksun kalma talebinde bulunabilir. Ancak eşe sağlanan destek yeniden evleninceye kadar devam edecek ve yeniden evlendiği tarihte sona erecektir. Yukarıda da ifade edildiği gibi resmi nikahlı eşlerin birbirlerine destek olduğu karine olarak kabul edilmektedir. Ancak Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/7447 E., 2018/732 K. ve 08.02.2018 tarihli ilamında nikahsız eş veya nişanlılık durumlarında, birlikteliğin ve desteğin ispatlanması koşulu ile sağ kalan tarafın tazminat talebinde bulunabileceğine hükmetmiştir. Keza başka bir kararda, boşanmış eşlerin birlikte yaşamaya devam etmeleri ve ölen kişinin desteğinin ispatlanması durumunda, sağ kalan tarafın destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceğine hükmedilmiştir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/1373 E., 2015/7877 K. ve 208.05.2015 tarihli ilamı)
Kardeşler bakımından da destekten yoksun kalma tazminatının talep edilebildiği durumlar bulunmaktadır. Ancak kardeşler arasında bakım yükümlülüğü söz konusu olmadığı için kardeşlerin karine olarak birbirlerine destek oldukları kabul edilmeyecek, bu durumda tazminat talebinde bulunması için fiili desteğin ispatlanması gerekecektir. Keza Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/6467 E., 2018/214 K. ve 18.01.2018 tarihli kararında sağ kalan kardeşin 15 yaşında olduğunu ve anne veya babasının hayatta olmadığını, kardeşlerin birlikte yaşadığını ve ölen kardeşin diğer kardeşin geçimine destek olduğunu dikkate alarak, sağ kalan kardeşin tazminat talep etme hakkı olduğuna hükmetmiştir.
Öte yandan destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmak için ölen kişinin mirasçısı olma zorunluluğu bulunmamaktadır. Ölenin yaşadığı desteğini ispat edebilmek, tazminat talebinde bulunmak için yeterlidir. Konu ile bir Yargıtay Kararı’nda söz konusu durum şu şekilde ifade edilmiştir: “Destekten yoksun kalma tazminatının amacı, ölen kişinin yardımlarından kaza tarihinde ve/veya gelecekte mahrum kalacak kişinin zararının giderilmesidir. Bu kapsamda talepte bulunacak kişinin, ölenin mirasçısı olması şartı bulunmamaktadır. Nitekim bu husus 6098 sayılı TBK md.53’te de “ölenin desteğinden yoksun kalan kişiler” olarak açıkça belirtilmiş olup “mirasçı” kavramı kullanılmamıştır. Kaldı ki; destekten yoksun kalan kişinin mirası reddetmesi halinde de destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkı bulunmaktadır.” (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/2928 E., 2019/2868 K. ve 15.05.2019 tarihli ilamı)
Ozan Akın
İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Uzmanı
İşHukukuDavaları.com sitesinde yayınlandığımız makaleler ile güncel durumları yorumlayarak okuyucularımızı bilgilendirmeyi amaçlamaktayız. Ancak her bir hukuki durumun yorumlanması somut olayın şartlarının değerlendirilmesini gerektirmektedir.
Daha ayrıntılı bilgi ve hukuki destek almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
(YASAL UYARI: Bu makale, www.ishukukudavalari.com sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Köşe yazısının tamamı, kaynak gösterilse dahi, özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak aktif link verilerek alıntılanan köşe yazısının bir bölümü kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden yazının kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)