Anayasa Mahkemesi, 03.03.2021 tarihli ve 31412 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2019/104 E., 2021/3 K. ve 14.01.2021 tarihli kararında, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun mülga 62. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “çalıştığı işten ayrıldıktan sonra” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesi ile iptal etti.
506 sayılı Kanun’da itiraza konu kuralın yer aldığı 62. Maddenin 1. fıkrasında şu düzenlemeler yer almaktaydı: “Sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan sonra yazılı istekte bulunan ve yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya bu isteğinden sonraki ay başından başlanarak yaşlılık aylığı bağlanır.”
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, itiraza konu ibarenin sosyal hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmadığı, sigortalının yaşlılık aylığı talebinde bulunduğu sırada yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla çalışma hayatına devam edebilmesinin sosyal hukuk devletinin amacıyla uyumlu olduğunu ve söz konusu ibarenin yaşlılık aylığı talebinde bulunabilmek için çalışılmakta olan işten ayrılmayı öngörmesi nedeniyle çalışma ve hak özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesi ile Anayasa Mahkemesi’ne itiraz başvurusunda bulundu.
T.C. Anayasası’nın 13. maddesinde yer alan Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınırlandırılması ile ilgili düzenleme şu şekildedir: “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.”
Anayasa’nın “Sosyal Güvenlik Hakkı” ile ilgili 60. maddesinde herkesin sosyal güvenlik hakkına sahip olduğu belirtilerek ve devlete bu güvenliğin gerçekleşmesini sağlayacak gerekli tedbirleri alma ve teşkilatı kurma ödevi verilmiştir.
Diğer taraftan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 42. maddesinde sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanacak gelir, aylık veya toptan ödemelerin, gerekli belgelerin ve incelemelerin tamamlandığı tarihten itibaren en geç üç ay içinde hesap ve tespit edileceğini ve sonuçların en geç üç ay içinde bildirileceği düzenlenmiştir. İtiraza konu ibare ile 5510 sayılı Kanun’daki düzenleme bir arada değerlendirildiğinde, sigortalının yaşlılık aylığı talebinde bulunabilmesi için işten ayrılması gerekecek ve bu durum Kurum’dan bildirim gelene kadar geçecek üç aylık süreyi gelir etmeden geçirmesine neden olacaktır. Sigortalıya daha sonra aylık bağlandığında, geriye dönük olarak aylık bağlanmayan dönemler ile ilgili ödeme yapılabilse de bu durum sigortalının gelir elde etmeden geçirdiği dönemdeki mağduriyetini tamamen ortadan kaldırmayacaktır.
Anayasa Mahkemesi esas ilişkin yaptığı inceleme sonucunda kuralın getirdiği sınırlamanın sonuçları itibarı ile orantılı olmadığını belirterek ve yukarıda bahsedilen nedenlerle “çalıştığı işten ayrıldıktan sonra” ibarenin Anayasa’nın 13. ve 60. maddelerine aykırı olduğu sonucuna varmış ve iptaline oybirliği ile karar vermiştir.
Kararın Kıdem Tazminatı Üzerindeki Etkisi
Uygulamada birçok işçinin emekliliğe hak kazandıktan sonra işten ayrıldıkları ve kıdem tazminatı alacaklarını tahsil ettikleri görülmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin söz konusu kararı ile işçinin emeklilik aylığı bağlanması talebinde bulunması için çalıştığı işten ayrılma zorunluluğu ortadan kalkmıştır. Bu durumda işçinin işten ayrılması durumunda kıdem tazminatı alıp alamayacağı hususunun üzerinde durulması gerekir.
1475 sayılı mülga İş Kanunu’nun yürürlükteki 14. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendine göre işçinin iş sözleşmesini Kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulmuş, bağlı bulunduğu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla feshetmesi halinde de işçi kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Dolayısıyla işçinin emeklilik nedeniyle istifası sonrası kıdem tazminatına hak kazanması Anayasa’da iptale konu olan kuralın yer aldığı 506 sayılı Kanun’dan değil, 1475 sayılı Kanun’dan kaynaklanmaktadır. Ayrıca bu husus Yargıtay yerleşik içtihatları ile güvence altına alınmıştır. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi’nin kararı işçinin kıdem tazminatını hak etmesi üstünde bir etki doğurmayacak, yalnızca işçinin emeklilik aylığı bağlanana kadar işten ayrılma zorunluluğunu ortadan kaldıracaktır.
Ozan Akın
İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Uzmanı
İşHukukuDavaları.com sitesinde yayınlandığımız makaleler ile güncel durumları yorumlayarak okuyucularımızı bilgilendirmeyi amaçlamaktayız. Ancak her bir hukuki durumun yorumlanması somut olayın şartlarının değerlendirilmesini gerektirmektedir.
Daha ayrıntılı bilgi ve hukuki destek almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
(YASAL UYARI: Bu makale, www.ishukukudavalari.com sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Köşe yazısının tamamı, kaynak gösterilse dahi, özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak aktif link verilerek alıntılanan köşe yazısının bir bölümü kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden yazının kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)