Çalışma süresinin tanımı İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği’nin 3. Maddesinde yapılmıştır. Çalışma süresi, işçinin çalıştırıldığı işte geçirdiği süre olarak ifade edilmektedir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun “Çalışma Süresinden Sayılan Haller” başlıklı 66. maddesinde çalışılmasa da çalışma süresi içerisinde değerlendirilmesi gereken haller belirtilmiştir. Madde hükmüne göre çalışma süresinden sayılan haller şu şekildedir:
a) Madenlerde, taşocaklarında yahut her ne şekilde olursa olsun yeraltında veya su altında çalışılacak işlerde işçilerin kuyulara, dehlizlere veya asıl çalışma yerlerine inmeleri veya girmeleri ve bu yerlerden çıkmaları için gereken süreler.
b) İşçilerin işveren tarafından işyerlerinden başka bir yerde çalıştırılmak üzere gönderilmeleri halinde yolda geçen süreler.
c) İşçinin işinde ve her an iş görmeye hazır bir halde bulunmakla beraber çalıştırılmaksızın ve çıkacak işi bekleyerek boş geçirdiği süreler.
d) İşçinin işveren tarafından başka bir yere gönderilmesi veya işveren evinde veya bürosunda yahut işverenle ilgili herhangi bir yerde meşgul edilmesi suretiyle asıl işini yapmaksızın geçirdiği süreler.
e) Çocuk emziren kadın işçilerin çocuklarına süt vermeleri için belirtilecek süreler.
f) Demiryolları, karayolları ve köprülerin yapılması, korunması ya da onarım ve tadili gibi, işçilerin yerleşim yerlerinden uzak bir mesafede bulunan işyerlerine hep birlikte getirilip götürülmeleri gereken her türlü işlerde bunların toplu ve düzenli bir şekilde götürülüp getirilmeleri esnasında geçen süreler.
Öte yandan İş Kanunu’nun 68. maddesinde ara dinlenmelerinin çalışma süresinden sayılmayacağı belirtilmiştir.
Normal Çalışma Süresi ve Çalışılan Günlere Bölünmesi
Çalışma süresi ile ilgili genel düzenleme İş Kanunu’nun 6. maddesinde yer almaktadır. Genel bakımdan çalışma süresi haftada en fazla 45 saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. Maddede ayrıca yer altı maden işlerinde çalışan işçilerin çalışma süresinin günde en çok 7,5 saat ve haftada en çok 37,5 saat olduğu belirtilmiştir. Madde hükmünde açıkça yer altında yapılan maden işleri belirtildiği için maden işleri niteliğinde olmayan yer altı işleri bakımından bu hükmün uygulanması mümkün olmayacaktır.
Denkleştirme Kavramı ve Denkleştirme Durumunda Çalışma Süresi
Önceki İş Kanunu’ndan farklı olarak 4857 sayılı İş Kanunu’nda ekonomik, teknolojik ve sosyal gelişmelerin etkisi ile çalışma sürelerinin uygulanmasında esneklik sağlanması amacıyla yeni düzenlemelere yer verilmiştir. Denkleştirme kavramı da bu amaçla kanuna eklenmiş düzenlemelerin başında gelmektedir. İş Kanunu’nun “Çalışma Süresi” başlıklı 63. Maddesinin 2. fıkrası “Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir. Turizm sektöründe dört aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz; denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile altı aya kadar artırılabilir.” Düzenlemesini içermektedir.
Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere Kanun çalışma süresinde esnekliğin sağlanması amacıyla iki farklı düzenleme içermektedir. İlk olarak, tarafların anlaşması koşulu ile haftalık normal çalışma süresi haftanın çalışılan günlerine, 11 saati aşmamak şartıyla, farklı şekillerde dağıtılabilir. İkinci olarak, yine tarafların anlaşması koşulu ile denkleştirme süresi içinde bazı haftalarda haftalık çalışma süresi normalin üstüne çıkacak şekilde belirlenebilir. Ancak bu durumda da haftalık ortalama çalışma süresinin normal çalışma süresini aşmaması gerekir.
Gece Çalışmalarının Süresi
“Gece” kelimesinden ne anlaşılması gerektiği İş Kanunu’nun 69. maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre çalışma hayatında gece, en geç saat 20.00’de başlayarak en erken sabah 06.00’ya geçen, her halde en fazla 11 saat süren dönemdir. Maddenin 3. fıkrasında genel olarak işçilerin gece çalışma sürelerinin 7,5 saati geçemeyeceği belirtilmiş, ancak turizm, sağlık ve özel güvenlik hizmeti yürütülen işlerde, işçinin yazılı onayının alınması koşuluyla, 7,5 saati aşan gece çalışmaları yapılabileceği ifade edilmiştir.
Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma
İş Kanunu’nun 41. maddesine göre fazla çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. Ancak denkleştirme esasının uygulandığı dönemlerde bazı haftalarda yapılan çalışma 45 saati aşsa da işçinin haftalık ortalama çalışma süresi normal haftalık süreyi aşmadığı sürece, bu çalışmalar fazla çalışma olarak değerlendirilmez.
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre normal günlük çalışma süresi azami 11 saat olabileceğinden, haftalık 45 saat aşılmamış olsa da günde 11 saati aşan çalışmalar fazla çalışma olarak değerlendirilir. Aynı şekilde gece çalışmalarının günde 7,5 saati aşamayacağını hüküm altına alan madde gereğince haftalık 45 saat olan yasal çalışma süresi aşılmamış olsa da 7,5 saati aşan gece çalışmaları fazla çalışma olarak değerlendirilmelidir.
Fazla sürelerle çalışma kavramı İş Kanunu’nun 41. Maddesinin 3. Fıkrasında tanımlanmıştır. Buna göre iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi ile haftalık çalışma süresinin 45 saatin altında belirlendiği durumlarda, belirlenen haftalık çalışma süresini aşan ve 45 saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışma olarak değerlendirilmektedir. Örneğin haftalık çalışma süresinin sözleşme ile 40 saat olarak belirlendiği bir işyerinde haftalık 51 saat çalışma yapılması durumunda, 5 saat fazla sürelerle çalışma (45 saat – 40 saat) ve 6 saat fazla çalışma (51 saat – 45 saat) yapıldığı kabul edilecektir.
Fazla Çalışmanın Türleri ve Koşulları
İş Kanunu’nda fazla çalışma yapılmasını gerektiren yasal nedenler üç ana başlık altında toplanmıştır:
- Normal Fazla Çalışma: Ülkenin genel yararı, işin niteliği veya üretimin arttırılması gibi nedenlerle yapılan fazla çalışmadır.
- Zorunlu Fazla Çalışma: İş Kanunu’nun 42. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir: “Gerek bir arıza sırasında gerek bir arızanın mümkün görülmesi halinde yahut makineler veya araç ve gereç için hemen yapılması gerekli acele işlerde yahut zorlayıcı sebeplerin ortaya çıkmasında, işyerinin normal çalışmasını sağlayacak dereceyi aşmamak koşulu ile işçilerin hepsi veya bir kısmına fazla çalışma yaptırılabilir.”
- Olağanüstü Fazla Çalışma: İş Kanunu’nun 43. maddesine göre seferberlik sırasında yurt savunmasının gereklerini karşılayan işyerlerinde fazla çalışma yapılmasına lüzum görülmesi durumunda Cumhurbaşkanı günlük çalışma süresini işçinin en çok çalışma gücüne çıkarabilir.
Fazla çalışma yapılması için bunu gerektirecek şekilde yukarıda sayılan sebeplerden biri mevcut olmalıdır. Ayrıca fazla çalışma yapılabilmesi için işçinin bu konuda yazılı onay vermesi gerekmektedir. Bu onay, işçinin işe girişi sırasında imzalayacağı iş sözleşmesine bir hüküm konulması suretiyle alınabileceği gibi sonradan da alınabilir. Ancak Fazla Çalışma Yönetmeliği’nde yer alan düzenleme gereğince işçinin otuz gün önceden yazılı bildirimde bulunmak kaydıyla verdiği onayı geri alması mümkündür. Yargıtay’a göre işçinin onayı olmamasına rağmen fazla çalışma yapmaya zorlanması işçi açısından haklı fesih sebebi teşkil eder.
Fazla Çalışmanın Tespiti ve Karşılığı
Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yapılması durumunda işverenin çalışma saatlerini gösteren bir belge düzenleme ve bu belgenin imzalı bir nüshasını işçinin özlük dosyasında saklama yükümlülüğü vardır. Olası bir hukuki uyuşmazlıkta fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçi iddiasını ispatlarken, tanık beyanları da dahil, her türlü delile başvurabilir. Böyle bir durumda işveren ancak işçi tarafından imzalanmış, çalışma saatlerini düzenleyen bir belge sunmak suretiyle fazla çalışma yapılmadığını ispatlayabilir.
Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yapan işçiye zamlı ücret ödenmesi söz konusu olabileceği gibi çalışmasının karşılığı olarak serbest zaman verilmesi de mümkündür. İş Kanunu’nun 41. Maddesinin 2. Fıkrasına göre her bir saat fazla çalışma karşılığında verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir. Fazla süreli çalışmalarda ise her bir saat fazla süreli çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmi beş yükseltilmesi suretiyle ödenir. Öte yandan fazla çalışma yaptırılan işçinin talep etmesi durumunda zamlı ücret yerine, fazla çalışma yaptığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı ve fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında da bir saat on beş dakikayı serbest zaman olarak kullanması da mümkündür. Kanuna göre işçi bu serbest zamanı fazla çalışma gerçekleştikten sonraki 6 ay içerisinde ve ücretinde herhangi bir kesinti olmadan kullanabilir.
Ozan Akın
İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Uzmanı
İşHukukuDavaları.com sitesinde yayınlandığımız makaleler ile güncel durumları yorumlayarak okuyucularımızı bilgilendirmeyi amaçlamaktayız. Ancak her bir hukuki durumun yorumlanması somut olayın şartlarının değerlendirilmesini gerektirmektedir.
Daha ayrıntılı bilgi ve hukuki destek almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
(YASAL UYARI: Bu makale, www.ishukukudavalari.com sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Köşe yazısının tamamı, kaynak gösterilse dahi, özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak aktif link verilerek alıntılanan köşe yazısının bir bölümü kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden yazının kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)